Çıkmak - Nasıl Yazılır?

Çıkmak Nasıl Yazılır?

"Çıkmak" nasıl yazılır, TDK imla kılavuzundaki yazılışı şu şekildedir.

✓ Doğru Yazılışı: çıkmak, -ar

Diğer TDK Anlamları

çıkmak ((-den durum kiyle kullanılan fiil))

  • Anlamı:
    • İçeriden dışarıya varmak, gitmek
    • Elde edilmek, sağlanmak, istihsal edilmek
    • Bir meslek veya bilim kurumunda okuyup yetişmek, mezun olmak
    • Bulunduğu yeri bırakıp başka yere geçmek, taşınmak, ayrılmak, ilgisini kesmek
    • Süresi dolduğunda ayrılmak.
    • Yapılmak, yürümek.
    • Yetişecek ölçüde olmak.
    • Eksilmek.
    • Meydana gelmek
    • Sıyrılmak, ayrılmak.
    • Herhangi bir durumda olduğu anlaşılmak.
    • Bir durumla ilgili niteliklerini yitirmek, bir durumdan başka bir duruma geçmek
    • ((-i durum ekiyle kullanılan fiil)) Bir şeyin yukarısına doğru yürümek
    • Bir inceleme, bir araştırma sonucu bulmak.
    • ((-e durum ekiyle kullanılan fiil)) İş için, yetkili birinin makamına gitmek.
    • ((-e durum ekiyle kullanılan fiil)) Talihine veya payına düşmek, isabet etmek, vurmak.
    • ((-e durum ekiyle kullanılan fiil)) Gitmek, koyulmak
    • ((nesne almayan fiil)) Bir konu yetkililerce karara bağlanmak.
    • ((-e durum ekiyle kullanılan fiil)) Birdenbire görünmek
    • ((-e durum ekiyle kullanılan fiil)) Mal olmak.
    • ((-e durum ekiyle kullanılan fiil)) Oyunda herhangi bir rolü oynamak
    • ((-e durum ekiyle kullanılan fiil)) Bir yere ulaşmak, varmak
    • Karaya ayak basmak
    • Yayılmak, duyulmak
    • Olmak, bulunmak, var olmak
    • Bir iddia ile ortalıkta görünmek
    • Yayılmak.
    • ((-e durum ekiyle kullanılan fiil)) Karşı gelebilmek, boy ölçüşmek.
    • ((-e durum ekiyle kullanılan fiil)) Bulaşmak.
    • ((-i durum ekiyle kullanılan fiil)) Binaya kat eklemek.
    • ((-e durum ekiyle kullanılan fiil)) Bir sebeple bulunulan yerden ayrılmak
    • ((nesne almayan fiil)) Niteliği sonradan anlaşılmak
    • ((nesne almayan fiil)) Davranışta herhangi bir niteliği bulunmak.
    • Yerinden oynamak
    • ((nesne almayan fiil)) Görünür veya belli bir durumda bulunmak.
    • ((nesne almayan fiil)) Oluşmak, olmak.
    • ((nesne almayan fiil)) Piyasaya sürülmek.
    • ((nesne almayan fiil)) Bitmek, büyümek, sürmek.
    • ((nesne almayan fiil)) Verilmek.
    • ((nesne almayan fiil)) Ay veya mevsim geçmek.
    • ((nesne almayan fiil)) Yeni yetişip satışa sunulmak.
    • ((nesne almayan fiil)) Yükselmek, artmak.
    • ((nesne almayan fiil)) Artırmak, fiyatı yükseltmek.
    • ((nesne almayan fiil)) Sesini yükseltmek.
    • ((nesne almayan fiil)) Büyük abdest bozmak.
    • ((nesne almayan fiil, -den durum kiyle kullanılan fiil)) Giderilmek, yok olmak.
    • ((-den durum kiyle kullanılan fiil)) Unutmak.
    • Ay, güneş görünmek
    • Ay, güneş görünmek
    • ((nesne almayan fiil)) Yayımlanmak
    • Gelmek
    • ((-den durum kiyle kullanılan fiil)) Gerçekleşmek
    • Bulunduğu yerden fırlamak, kopmak.
    • ((-den durum kiyle kullanılan fiil)) Bir şeyin düzeni bozulmak, eskisinden daha değişik, kötü bir duruma girmek.
    • ((ile edatıyla kullanılan fiil)) Flört etmek
    • ((-e durum ekiyle kullanılan fiil)) Erişmek, görmek
    • (mecaz) Harcamak zorunda kalmak.
    • ((-i durum ekiyle kullanılan fiil), argo söz) Vermeye katlanmak.
  • Birleşik Sözler:
    • bata çıka
    • battıçıktı
    • zıpçıktı
  • Örnek Metin:
    • Ortalık ağarırken bir arkadaşımla yorgun adımlarla konaktan çıktık. F. R. Atay
    • Bu mülakatımızdan esaslı bir netice çıkmadı. Atatürk
    • Çiçeği burnunda subay çıkar çıkmaz, ben size bir emir eri bulurum. H. Taner
    • Yeni evimizden çıkıp eski evimize taşındık. Y. Z. Ortaç
    • Uygunsuz dediğim vakalardan biri bir salon oyunu yüzünden çıkmıştır. R. N. Güntekin
    • Çok sonra öğrenecek bunu. Çok sonra, çocukluktan çıkıp kocaman adam olduktan sonra. T. Dursun K
    • Uzun, dik merdivenli bir yokuşu çıktık. R. H. Karay
    • Yola çıkmadan evvel eve gitmek, uyumak istedim. M. Ş. Esendal
    • Neden hiçbir korsan filosu önümüze çıkamadı? F. F. Tülbentçi
    • Arsız ve aptal mahalle çocuğu rolüne çıkmıştı. B. R. Eyuboğlu
    • Karşı kaldırıma geçtiler, sağa sola saptılar, demir yoluna çıktılar. M. Ş. Esendal
    • 1919 senesi Mayısının on dokuzuncu günü Samsun'a çıktım. Atatürk
    • Başından beri gazetelerde enstitü hakkında havadisler çıkıyordu. A. H. Tanpınar
    • Bayramın son günü her iki kadının da işleri çıkmıştı. O. C. Kaygılı
    • Sen onun karşısına çapkın bir adam gibi çıktın. P. Safa
    • Bu kahveden sıkıldın, ötekine çıkarsın, anladın mı? M. Ş. Esendal
    • Eyvah, bu da ötekiler gibi soysuz çıktı. İstemem artık gözüm görmesin, soğudum, iğrendim. Atın evimden dışarı. R. N. Güntekin
    • Fukaranın hem sağ bileği çıkmış hem davulu patlamıştı. R. N. Güntekin
    • Hava açılmış, ay çıkmıştı. R. H. Karay
    • Güneş seni ısıtmak için çıkıyordu. Y. K. Karaosmanoğlu
    • Yeni çıkmış Fransızca bir iki kitap bulunurdu. Y. Z. Ortaç
    • Çok geçmeden haber çıkacağını kadınlık insiyakiyle derhâl sezmişti. R. H. Karay
    • İnsanın her gördüğü rüya çıkmaz ya! M. Ş. Esendal
    • Sevim, senden başka bir kızla çıkmadım. A. İlhan
    • Aklı başında ama sabaha çıkamayacağına kalıbımı basarım. S. F. Abasıyanık
Terimin farklı anlamlarını keşfetmek için türkçe sözlük, türkçe ingilizce sözlük, terimler sözlüğü, eş anlamlılar ve mitoloji sözlüğüne göz atabilirsin.

Ayrıca Bakınız

Benzer Kelimeler

Kısaca Anlamı

Türk Dil Kurumu

TDK Yazılışı

İngilizce

İmla Kılavuzu

Yayınlanma: Güncellenme:

Bu site genel internet kaynaklarından alınan bilgiler içerir. Kullanım sorumluluğu size aittir. Materyal sahiplerine ait olan içeriklerin, logoların ve telif ihlaliyle ilgili sorumluluğu ilgililere aittir. Bilgilerin doğruluğu ve güncelliği garanti edilmez. Hatalı veya eksik bilgiler için bize iletişim yoluyla bildirin.