Çekmek Nasıl Yazılır?

çekmek ((-i durum ekiyle kullanılan fiil, -e durum ekiyle kullanılan fiil))

• Anlamı:
  • Bir şeyi tutup kendine veya başka bir yöne doğru yürütmek
  • Taşıtı bir yere bırakmak, koymak.
  • Germek.
  • İçine almak, emmek.
  • Bir yerden başka bir yere taşımak.
  • Bir amaçla ortadan kaldırmak.
  • Solukla içine almak
  • Üzerinde bulunan bir silahla saldırmak için davranmak
  • Atmak, vurmak.
  • Bir kimseyi veya bir şeyi geri almak.
  • Güç durumlara dayanmak, katlanmak
  • ((-i durum ekiyle kullanılan fiil)) Yüklenmek, üzerine almak, etkisi altında bulunmak
  • Tartıda ağırlığı olmak
  • Döşemek.
  • Herhangi bir engel kurmak
  • Şans denemek amacıyla hazırlanmış kâğıtlardan birini almak
  • İmbik yardımı ile elde etmek.
  • Çizgi durumunda uzatmak
  • Aynısını yazmak veya çizmek.
  • Tedavi amacıyla şişe, vantuz, sülük vb.ni uygulamak.
  • Bir yerden bir şeyi yukarı doğru almak.
  • Görüntüyü bir aletle özel bir nesne üzerine kaydetmek.
  • Taşıma gücü olmak.
  • Öğütmek.
  • Protesto, poliçe, çek vb. düzenleyip yürürlüğe koymak.
  • Dikkat, ilgi vb.ni üzerine toplamak
  • Hoşa gitmek, sarmak.
  • Kaçan ilmeği örmek.
  • Masrafını karşılamak, masrafını çekmek, ikramda bulunmak
  • Bir duyguyu içinde yaşatmak
  • Yürütmek, sürmek
  • ((-e durum ekiyle kullanılan fiil)) Bir kimse ailesinden birine herhangi bir bakımdan benzemek
  • Bir şeyin içyüzünü anlamak amacıyla bir kimseyi sıkıştırmak.
  • ((-i durum ekiyle kullanılan fiil, -e durum ekiyle kullanılan fiil)) Herhangi bir anlama almak.
  • ((-i durum ekiyle kullanılan fiil, -e durum ekiyle kullanılan fiil)) Örtmek, giymek
  • ((-i durum ekiyle kullanılan fiil, -e durum ekiyle kullanılan fiil)) Dişi hayvanı çiftleşmek için erkeğin yanına götürmek.
  • Yol, ay sürmek
  • ((nesne almayan fiil)) Daralıp kısalmak.
  • Söylemek
  • Asmak
  • Boya, badana vb. sürmek.
  • Yollamak
  • Bir şeyi emip dışarıya çıkarmak.
  • Hamur vb. iyice pişmiş duruma gelmek.
  • (fizik) Bir cisim, belli bir yakınlıktaki başka bir cismi kendisine yaklaşmaya zorlamak, itmek karşıtı.
  • (argo söz) İçki içmek

• Birleşik Sözler:
  • çekçek
  • çekyat
  • dörtçeker
  • nemçeker
  • topçeker
  • yükçeker

• Örnek Metin:
  • Hepsi iskemleleri çekerek masanın etrafında bir halka yapmaya hazırlanıyorlardı. R. N. Güntekin
  • Beş defa yutkunup üç defa burnunu çektikten sonra anlattı. B. R. Eyuboğlu
  • Elindeki tabancayı tetiğine basmak için yeni çekivermiş gibiydi. T. Buğra
  • Yalnız bende meçhul bir hastalık vardı. Sekiz yaşından beri çekiyordum. P. Safa
  • Senin yüzünden bir hâl olursa, azabını ömrün boyunca çekersin, ağabey... H. Taner
  • Tartsaydınız kırk, kırk beş kilodan fazla çekmezdi. P. Safa
  • Derenin kış yaz kurumayan suları böğürtlen fidanlarını yükseltmiş, iki tarafa yemiş dolu bir koyu çit çekmiş. R. H. Karay
  • Birisi niyet çeksin de biz de bir lokma bir şey yiyelim, diye bekleşiyorlar. S. F. Abasıyanık
  • Kirpiğine sürme çek / Kına yak parmağına. F. N. Çamlıbel
  • Bu kadın iyi terzi elinden çıkmış koyu renk elbiseleri içinde biçimli vücuduyla az sonra dikkati çeker. R. H. Karay
  • Beni lokantasına götürdü, âlâ bir öğle yemeği çekti. H. E. Adıvar
  • Ona yanıyorum, onun hasretini çekiyorum. R. H. Karay
  • Aheste çek kürekleri mehtap uyanmasın. Y. K. Beyatlı
  • Yeğeninin ona çeken tek yanı yoktur. T. Buğra
  • Yorganınızı başınıza çeker ve uykunuza devam edersiniz. R. H. Karay
  • Sevmediğim ayların çoğu otuz bir çeker, uzundur. B. Felek
  • Bir nutuk çekmeye başlarken birdenbire yutkunmuş susmuştu. Y. K. Beyatlı
  • Açıkta durduk. Demir attık. Kayığa tehlike bayrakları çektik. Halikarnas Balıkçısı
  • Çektikleri telgrafı babasıyla annesi, bakalım, alabilecekler mi? A. İlhan
  • Çok kimse rakısını bağında çekiyordu. F. R. Atay

• Atasözler ve Deyimler:
  • çek! (veya çek arabanı!)
  • çekeceği olmak
  • çekip almak
  • çekip çevirmek
  • çekip gitmek
  • çekiver kuyruğunu