Yüz Nasıl Yazılır?
"Yüz" nasıl yazılır, TDK imla kılavuzundaki yazılışı şu şekildedir.
✓ Doğru Yazılışı: yüz
Diğer TDK Anlamları
yüz (I) (isim)
- Anlamı:
- Doksan dokuzdan sonra gelen sayının adı.
- Bu sayıyı gösteren 100, C rakamlarının adı.
- (sıfat) On kere on, doksan dokuzdan bir artık.
- Kere, kat vb. kelimeler ile birlikte kullanılarak yapılan işin çokluğunu abartılı bir biçimde anlatan söz
- Birleşik Sözler:
- yüzbaşı
- yüzbeşlik
- yüz binlerce
- yüz binlik
- yüz kere
- yüznumara
- yüz para
- yüzyıl
- yüzde yüz
- Örnek Metin:
- Hikmet Bey'in kurum ve edası, her zamankinden belki yüz kat üstündü. S. M. Alus
yüz (II) (isim)
- Anlamı:
- Başta, alın, göz, burun, ağız, yanak ve çenenin bulunduğu ön bölüm, sima, çehre, surat
- Yüzey, satıh.
- Kesici araçlarda keskin kenar.
- Bir kumaşın dikiş sırasında dışa getirilen gösterişli bölümü.
- Yorgana ve yastığa geçirilen kılıf.
- Bir şeyin görünen bölümünde kullanılan kumaş.
- Birinin görülegelen veya umulan hoşgörürlüğüne güvenilerek gösterilen cüret.
- Nedeniyle, sebebiyle
- Yan, taraf.
- Bir yapının dışa bakan düşey yüzeylerinin tümü.
- (mecaz) Utanma.
- Birleşik Sözler:
- yüz akı
- yüzbeyüz
- yüz görümlüğü
- yüzgöz
- yüz havlusu
- yüz kalıbı
- yüz kaplama
- yüz karası
- yüz kızartıcı
- yüz kiri
- yüz ölçümü
- yüz sabunu
- yüzsuyu
- yüzüstü
- yüz yazısı
- yüz yüze
- yüze gülücü
- yüze soğurma
- yüzü ak
- yüzü asık
- yüzü kara
- yüzükoyun
- yüzü pek
- yüzü sıcak
- yüzü soğuk
- yüzü yerde
- yüzü yumuşak
- arayüz
- arka yüz
- çatık yüz
- dış yüz
- eğri yüz
- ekşi yüz
- güler yüz
- içyüz
- iç yüz
- kara yüz
- paralel yüz
- ters yüz
- gökyüzü
- ters yüzü
- yeryüzü
- yorgan yüzü
- Örnek Metin:
- Bir güzel çocuk yüzüyle gülümsüyor. S. F. Abasıyanık
- Bu yüzden Fuat Köprülü ile çatışmaya başlamışlardı gazetelerde. Y. Z. Ortaç
- Atasözler ve Deyimler:
- yüz bulmak
- yüz bulunca astar istemek
- yüz çevirmek
- yüze çıkmak
- yüze duramamak
- yüze gülmek
- yüz etmek
- yüze vurmak
- yüz geri etmek
- yüz göstermek
- yüz kızartmak
- yüz kızdırmak
- yüz surat davul derisi (veya hak getire veya mahkeme duvarı)
- yüz sürmek
- ... yüz takınmak
- yüz tutmak
- yüz tutmak
- yüzü açılmak
- yüzü asılmak
- yüzü görmek
- yüzü görmemek
- yüzü gözü açılmak
- yüzü gülmek
- yüzü kalmamak
- yüzü karışmak (veya allak bullak olmak veya alabora olmak)
- yüzü kasap süngeriyle silinmiş
- yüzü kızarmak
- yüzünden akmak
- yüzünden düşen bin parça olmak
- yüzünden kan damlamak
- yüzünden okumak
- yüzüne bağırmak
- yüzüne bakamaz olmak
- yüzüne bakılacak gibi (veya bakılır)
- yüzüne bakılmaz
- yüzüne bakmamak
- yüzüne bakmaya kıyamamak (veya kıyılmaz)
- yüzüne bir daha bakmamak
- yüzüne duramamak
- yüzüne gözüne bulaştırmak
- yüzüne gülmek
- yüzüne hasret kalmak
- yüzüne kan gelmek
- yüzüne kapanmak
- yüzüne karşı
- yüzüne tükürseler yağmur yağıyor sanır
- yüzüne vurmak (veya çarpmak)
- yüzüne yazmak
- yüzünü ağartmak
- yüzünü buruşturmak (veya ekşitmek)
- yüzünü gören cennetlik
- yüzünü görmemek
- yüzünü gözünü açmak
- yüzünü güldürmek
- yüzünü kara çıkarmak
- yüzünü kızartmak
- yüzünü kızartmak (veya kızdırmak)
- yüzünün akı ile çıkmak
- yüzünün derisi kalın
- yüzünü şeytan görsün
- yüzünü unutmak
- yüzünü yere getirmek
- yüzünüze güller
- yüzü olmamak
- yüzü seçilmemek
- yüzü suyu hürmetine (veya yüzü suyuna)
- yüzü tutmamak
- yüzü yazılı kalmak
- yüzü yere gelmek (veya geçmek veya yüzünün derisi yere geçmek)
- yüzü yok
- yüz verince astar istemek
- yüz vermek
- yüz vermemek
- yüz yapmak
- yüz yazmak
- yüz yüzden utanır
Terimin farklı anlamlarını keşfetmek için türkçe sözlük, türkçe ingilizce sözlük, terimler sözlüğü, eş anlamlılar ve mitoloji sözlüğüne göz atabilirsin.