Yemek - Nasıl Yazılır?

Yemek Nasıl Yazılır?

"Yemek" nasıl yazılır, TDK imla kılavuzundaki yazılışı şu şekildedir.

✓ Doğru Yazılışı: yemek, -ği

Diğer TDK Anlamları

yemek (I) (isim)

  • Anlamı:
    • Yemek yeme, karın doyurma işi
    • Yenmek için pişirilip hazırlanmış yiyecek, aş, taam.
    • Günün belli saatlerinde yenilen besin
    • Konuklara yiyecek verilerek yapılan ağırlama
    • Yemek yeme, karın doyurma işi
    • Yenmek için pişirilip hazırlanmış yiyecek, aş, taam.
    • Günün belli saatlerinde yenilen besin
    • Konuklara yiyecek verilerek yapılan ağırlama
  • Birleşik Sözler:
    • yemekaltı
    • yemek borusu
    • yemek dolabı
    • yemek duası
    • yemekhane
    • yemek hizmeti
    • yemek listesi
    • yemek masası
    • yemek odası
    • yemek salonu
    • yemek tablası
    • alaminüt yemek
    • başyemek
    • hazır yemek
    • seçmeli yemek
    • seçmesiz yemek
    • ev yemeği
    • güveyi yemeği
    • iftar yemeği
    • kuşluk yemeği
    • orospu yemeği
    • öğle yemeği
    • ölü yemeği
    • sahur yemeği
    • yemekaltı
    • yemek borusu
    • yemek dolabı
    • yemek duası
    • yemekhane
    • yemek hizmeti
    • yemek listesi
    • yemek masası
    • yemek odası
    • yemek salonu
    • yemek tablası
    • alaminüt yemek
    • başyemek
    • hazır yemek
    • seçmeli yemek
    • seçmesiz yemek
    • ev yemeği
    • güveyi yemeği
    • iftar yemeği
    • kuşluk yemeği
    • orospu yemeği
    • öğle yemeği
    • ölü yemeği
    • sahur yemeği
  • Örnek Metin:
    • Yemekten sonra gocuğuna sarar yatırırdı beni. N. Cumalı
    • Yemek ya kahvaltıda ya da yemekte yenir. Arada bir şey yenmez. H. Taner
    • Pek protokolcü olduğu için yemek sessiz geçiyordu. F. R. Atay
    • Yemekten sonra gocuğuna sarar yatırırdı beni. N. Cumalı
    • Yemek ya kahvaltıda ya da yemekte yenir. Arada bir şey yenmez. H. Taner
    • Pek protokolcü olduğu için yemek sessiz geçiyordu. F. R. Atay
  • Atasözler ve Deyimler:
    • yemek çıkarmak
    • yemek seçmek
    • yemek vermek
    • yemek yemek
    • yemek çıkarmak
    • yemek seçmek
    • yemek vermek
    • yemek yemek

yemek (II) ((-i durum ekiyle kullanılan fiil))

  • Anlamı:
    • Ağızda çiğneyerek yutmak
    • Aşındırmak, kemirmek, oymak, delmek
    • Isırmak.
    • Batmak, çizmek, kaşındırmak, dalamak.
    • Hoşa gitmeyen kötü bir duruma uğramak, tutulmak
    • Hakkı olmayan ve kendisine yasak edilmiş bulunan bir şeyi kabul etmek.
    • Harcamak, tüketmek, bitirmek
    • Yasal yoldan cezalandırılmak.
    • Birine alacağını vermemek, ödememek.
    • Başkasının parasını harcamak.
    • Harcanmak, kullanılmak, sarf edilmek.
    • Sürekli üzmek, tedirgin etmek.
    • (mecaz) Gücünü kırmak, perişan etmek, mahvetmek.
    • Ağızda çiğneyerek yutmak
    • Aşındırmak, kemirmek, oymak, delmek
    • Isırmak.
    • Batmak, çizmek, kaşındırmak, dalamak.
    • Hoşa gitmeyen kötü bir duruma uğramak, tutulmak
    • Hakkı olmayan ve kendisine yasak edilmiş bulunan bir şeyi kabul etmek.
    • Harcamak, tüketmek, bitirmek
    • Yasal yoldan cezalandırılmak.
    • Birine alacağını vermemek, ödememek.
    • Başkasının parasını harcamak.
    • Harcanmak, kullanılmak, sarf edilmek.
    • Sürekli üzmek, tedirgin etmek.
    • (mecaz) Gücünü kırmak, perişan etmek, mahvetmek.
  • Birleşik Sözler:
    • mirasyedi
    • ot yiyenler
    • balyemez
    • etyemez
    • hüryemez
    • varyemez
    • mirasyedi
    • ot yiyenler
    • balyemez
    • etyemez
    • hüryemez
    • varyemez
  • Örnek Metin:
    • Adam o kadar çabuk yiyor ki, hizmetçi ekmek yetiştiremiyor. B. Felek
    • Necla onun böyle kendinden geçercesine çalıştığını gördükçe üzüntüden tırnaklarını yiyor. H. Taner
    • Kendini topladı ama, fena yerinden gagayı yedi sanırım... M. Ş. Esendal
    • Mirası sen yedin, zahmeti ben çekiyorum, diye latife ediyordu. M. Ş. Esendal
    • Adam o kadar çabuk yiyor ki, hizmetçi ekmek yetiştiremiyor. B. Felek
    • Necla onun böyle kendinden geçercesine çalıştığını gördükçe üzüntüden tırnaklarını yiyor. H. Taner
    • Kendini topladı ama, fena yerinden gagayı yedi sanırım... M. Ş. Esendal
    • Mirası sen yedin, zahmeti ben çekiyorum, diye latife ediyordu. M. Ş. Esendal
  • Atasözler ve Deyimler:
    • yediği naneye bak!
    • yediği önünde, yemediği ardında
    • yedirip içirmek
    • ye kürküm ye!
    • yemeden içmeden
    • yemeden içmeden kesilmek
    • yeme de yanında yat!
    • yenir yutulur gibi değil
    • yiyip bitirmek
    • yiyip içmek
    • yediği naneye bak!
    • yediği önünde, yemediği ardında
    • yedirip içirmek
    • ye kürküm ye!
    • yemeden içmeden
    • yemeden içmeden kesilmek
    • yeme de yanında yat!
    • yenir yutulur gibi değil
    • yiyip bitirmek
    • yiyip içmek
Terimin farklı anlamlarını keşfetmek için türkçe sözlük, türkçe ingilizce sözlük, terimler sözlüğü, eş anlamlılar ve mitoloji sözlüğüne göz atabilirsin.

Ayrıca Bakınız

Benzer Kelimeler

Kısaca Anlamı

Türk Dil Kurumu

TDK Yazılışı

İngilizce

İmla Kılavuzu

Yayınlanma: Güncellenme:

Bu site genel internet kaynaklarından alınan bilgiler içerir. Kullanım sorumluluğu size aittir. Materyal sahiplerine ait olan içeriklerin, logoların ve telif ihlaliyle ilgili sorumluluğu ilgililere aittir. Bilgilerin doğruluğu ve güncelliği garanti edilmez. Hatalı veya eksik bilgiler için bize iletişim yoluyla bildirin.