Tutmak Nasıl Yazılır?
"Tutmak" nasıl yazılır, TDK imla kılavuzundaki yazılışı şu şekildedir.
✓ Doğru Yazılışı: tutmak, -ar
Diğer TDK Anlamları
tutmak ((-i durum ekiyle kullanılan fiil))
- Anlamı:
- Elde bulundurmak, ele almak
- Ele geçirmek, yakalamak
- Avlamak
- Yanında bulundurmak, alıkoymak.
- Hürriyetinden yoksun bırakıp bir yere kapamak, tevkif etmek
- Kaplamak
- Kırağı, çiğ veya kar bir yüzeyde görünür durumda olmak, kalmak
- Denetimi ve yetkisi altına almak.
- Desteklemek, birinden yana çıkmak.
- Benimsemek, beğenmek
- Gereğini yapmak, yerine getirmek.
- Uygun gelmek, çelişmez olmak
- Hizmetine almak veya kiralamak
- Bir işe herhangi bir anlayışla girişmek.
- Girişmek, yapmak
- Beddua, dua, ah vb. etkisini göstermek, gerçekleşmek, yerine gelmek, varmak
- Ağrımak, sancımak, musallat olmak
- Ulaşmak, varmak
- Para toplamı ...-e varmak.
- Uğramak.
- Herhangi bir durumda bulundurmak
- Varsaymak, farz etmek
- ((-i durum ekiyle kullanılan fiil, -e durum ekiyle kullanılan fiil)) Hedef olarak almak.
- ((-i durum ekiyle kullanılan fiil, -e durum ekiyle kullanılan fiil)) Alacağa veya vereceğe saymak.
- ((-i durum ekiyle kullanılan fiil, -e durum ekiyle kullanılan fiil)) Yaklaştırmak
- Kullanmak.
- Bağlamak
- ((nesne almayan fiil)) Beklenen sonucu vermek
- ((nesne almayan fiil)) İş görebilmek
- ((nesne almayan fiil)) Sürmek, zaman almak.
- ((nesne almayan fiil)) Yapışarak veya sokularak çıkmaz olmak.
- Giyinmesine yardım etmek
- Sunmak.
- İşgal etmek.
- İzlemek
- Bırakmamak
- Yönelmek
- Sarmak, bürümek
- Asılmak, kuvvetlice sarılmak
- Bir kimsenin yerini almak
- Otobüs, vapur, uçak vb. dokunmak, hasta etmek.
- Herhangi bir durumda kalmasını sağlamak.
- Bir yerde kalmasını sağlamak.
- Yemek hafifçe yanmak.
- Bir sanat eseri geniş ilgi görmek.
- Biriktirmek, tasarruf etmek
- Askerlikte, bankacılıkta durdurmak, blokaj.
- Başlamak
- Bir şey düşünmek.
- (spor) Markaja almak.
- Birleşik Sözler:
- vurtut
- çultutmaz
- yantutmaz
- Örnek Metin:
- Kucağında kundaklı bir çocuk tutuyordu. Ö. Seyfettin
- Evvela bu terbiyesiz köpeği tuttu, bağladı. Ö. Seyfettin
- Dalyan işletiyorum, tuttuğumuz balığı tekrar denize döküyoruz. R. H. Karay
- Vahşidir, hiçbir zaman onu kafeste tutmak mümkün değildir. S. F. Abasıyanık
- Tabanı otuz, otuz beş metre kadar tutan bir eşkenar üçgen biçimindedir. T. Buğra
- Şu yağan kar bir tutsun, seyreyle sen ertesi gün çocukları. S. F. Abasıyanık
- Ama öylelerini de çevresinde kimse sevmemiş, tutmamıştır. T. Buğra
- Bir talih eseri olarak ondan gelen cevap benim kendi bulduklarımı tuttu. R. N. Güntekin
- Burada bir kat tuttum. Yazı geçireceğim. P. Safa
- Askerden sonra ne iş tutacağını bilmemek kahrediyordu Yusuf'u. S. F. Abasıyanık
- Avradın ilenci tutarsa senin iki gözün kör olacak. M. Ş. Esendal
- ... poker oynanıyor. Yenilirse kızıyor. Başı tutuyor, komşu doktorun hizmetçisini çağırıp çenesini ovduruyor. M. Ş. Esendal
- Hayvanlar, Bağdat Caddesi'ni tutmuş, çalakamçı ilerliyor. S. M. Alus
- Seksen bir yaşında da olsa çalışmak insanı zinde tutuyor. H. Taner
- Haydi tutalım babasının bir günahı vardı, çekti. M. Ş. Esendal
- Biraz toz olsa mendilini burnuna tutar. A. Ş. Hisar
- Sütler kaymak tutar tutmaz ordayım. B. S. Erdoğan
- Toprağa atılan her tohum bir ümittir. Tohum ya tutar ya tutmaz. Ya yeşerir ya yeşermez. Ş. Rado
- Eli ayağı tutsun, açlıktan ölmesin, yeterdi ona. T. Buğra
- Kucaklaşma sahanlıkta başlar ve ayakkabılarını çıkarıp karısının tuttuğu terliklerini giyene kadar Serdar'ın kolları boynunda kalır. T. Buğra
- Tepeden inince Değirmendere'ye hâkim bir iz tutacaksınız. R. H. Karay
- Baba sesini çıkarmadı, hatta öksürüğünü bile galiba tuttu. P. Safa
- Oyuncular ağır ağır soyunma odasının yolunu tuttular. H. Taner
- Hey başları duman tutmuş dağlar, hey! Halk türküsü
- Üç kişi tutarlarmış da onu pencerenin önünden çekemezlermiş. P. Safa
- Bak azizim, dedim, ben senin yerini tutamam. Y. K. Karaosmanoğlu
- Sen metelik tutuyorsun gibi geliyor bana. Ay başına kadar bana ödünç versene. M. Ş. Esendal
- Kadınların başında gördüğünüz bürümcükten, iç çamaşırlarından tutunuz da entarilik kaba pamuklulara kadar hepsi Osmanlı malı idi. F. R. Atay
- Atasözler ve Deyimler:
- ...-i tutmak
- tut kelin perçeminden
- tut ki
- tuttuğu dal elinde kalmak
- tuttuğunu koparmak
Terimin farklı anlamlarını keşfetmek için türkçe sözlük, türkçe ingilizce sözlük, terimler sözlüğü, eş anlamlılar ve mitoloji sözlüğüne göz atabilirsin.