Dil Nasıl Yazılır?
"Dil" nasıl yazılır, TDK imla kılavuzundaki yazılışı şu şekildedir.
✓ Doğru Yazılışı: dil
Diğer TDK Anlamları
dil (I) (isim)
- Anlamı:
- Ağız boşluğunda, tatmaya, yutkunmaya, sesleri boğumlamaya yarayan etli, uzun, hareketli organ, tat alma organı
- İnsanların düşündüklerini ve duyduklarını bildirmek için kelimelerle veya işaretlerle yaptıkları anlaşma, lisan, zeban
- Bir çağa, bir gruba, bir yazara özgü söz dağarcığı ve söz dizimi
- Belli durumlara, mesleklere, konulara özgü dil.
- Birçok aletin uzun, yassı ve çoğu hareketli bölümleri.
- Büyükbaş hayvanların haşlanıp pişirildikten sonra yenebilen dili
- Ayakkabı bağlarının ayağı rahatsız etmemesini sağlayan ve bağ altına rastlayan saya parçası.
- (mecaz) Düşünce ve duyguları bildirmeye yarayan herhangi bir anlatım aracı.
- (coğrafya) Kıstak.
- (denizcilik) Makaraların ve bastikaların içine yerleştirilmiş olan, üzerinden geçirilen halatı istenilen yöne çevirmeye yarayan, çevresi oluklu, küçük döner tekerlek.
- (müzik) Bazı üflemeli çalgılarda titreşerek ses çıkaran ince metal yaprak.
- (tarih) Sorguya çekilmek için yakalanan tutsak.
- (halk ağzında) Anahtar.
- Birleşik Sözler:
- dil adası
- dil akrabalığı
- dilaltı
- dil altı
- dil atlası
- dil avcısı
- dil balığı
- dilbasan
- dil bilgisi
- dil bilimi
- dil birliği
- dil cambazı
- dil coğrafyası
- dil dalaşı
- dil ebesi
- dil felsefesi
- dil kavgası
- dil laboratuvarı
- dil oğlanı
- dil öğrenimi
- dil öğretimi
- dil pelesengi
- dil peyniri
- dilsever
- dil sürçmesi
- dil şakası
- dil tutukluğu
- dil yarası
- dilden dile
- dile kolay
- dili bozuk
- dili tutuk
- dili uzun
- dili yatkın
- dili zifir
- ana dil
- Ari dil
- art zamanlı dil bilimi
- betimsel dil bilgisi
- bitişken dil
- bükünlü dil
- diplomatik dil
- eş zamanlı dil
- eş zamanlı dil bilimi
- gizli dil
- görevsel dil bilimi
- Güneş Dil Teorisi
- iltisaki dil
- karşılaştırmalı dil
- karşılaştırmalı dil bilgisi
- karşılaştırmalı dil bilimi
- küçük dil
- küçük dil ünsüzü
- ortak dil
- ölçünlü dil
- ölü dil
- özel dil
- resmî dil
- sivri dil
- standart dil
- tatlı dil
- tasvirî dil bilgisi
- tek heceli dil
- uygulamalı dil
- uygulamalı dil bilimi
- yabancı dil
- yapay dil
- yapısal dil bilimi
- yapma dil
- ana dili
- çeviri dili
- çevirici dili
- çocuk dili
- danadili
- geyikdili
- hâl dili
- halk dili
- kayış dili
- kaynanadili
- kedidili
- kıyı dili
- kilit dili
- konuşma dili
- kuşdili
- kuş dili
- öküzdili
- sığırdili
- yazı dili
- yazın dili
- yılandili
- akraba diller
- Baltık dilleri
- Cermen dilleri
- İskandinav dilleri
- Latin dilleri
- Roman dilleri
- Ural dilleri
- Örnek Metin:
- Ağzımı dolduran kocaman dil, kelimelere yer bırakmıyor ki... Y. Z. Ortaç
- Dilinden Anadolulu olduğu ancak belli oluyordu. S. F. Abasıyanık
- Halk dilinin günebakan ismini verdiği bu çiçek, güneşe âşıktır. H. S. Tanrıöver
- Birkaç dilim ekmek, ince bir iki dilim peynir veya dil, bazen de haşlanmış bir sebze yemeği. S. F. Abasıyanık
- Atasözler ve Deyimler:
- dil ağız vermemek
- dil bir karış
- dil çıkarmak
- dile gelmek
- dile getirilmek
- dile getirmek
- dile vermek
- dile (veya dillere) destan (olmak)
- dile (veya dillere) düşmek
- dili açılmak
- dili ağırlaşmak
- dili alışmak
- dili (başka bir dile) çalmak
- dili bir karış dışarı çıkmak (veya sarkmak)
- dili boğazına akmak
- dili çözülmek
- dili damağına yapışmak (veya dili damağı kurumak)
- dili dolaşmak
- dili dönmemek (veya dönmek)
- dili durmak
- dili durmamak
- dili ensesinden çekilsin!
- dili kılıçtan keskin
- dili kurusun!
- dilinden anlamak
- dilinden düşürmemek
- dilinden kurtulamamak
- dilinde tüy bitmek
- diline dolamak
- diline düşmek
- diline kira istemek
- diline pelesenk etmek
- diline sağlam olmak
- diline sağlık
- diline takmak
- diline virt etmek
- dilini değdirmemek
- dilini eşek arısı soksun
- dilini kedi (veya fare) mi yedi?
- dilini kesmek (veya kesip oturmak)
- dilinin altında bir şey olmak
- dilinin altındaki baklayı çıkarmak
- dilinin cezasını (veya belasını) çekmek (veya bulmak)
- dilinin ucuna gelmek
- dilinin ucunda (olmak)
- dilinin ucuyla
- dilini tutamamak
- dilini tutmak
- dilini (veya ağzını) bağlamak
- dilini (veya dillerini) yutmak
- dilin kemiği yok
- dili olsa da söylese (veya anlatsa)
- dili pabuç kadar
- dili tutulmak
- dili uzamak
- dili varmak (veya varmamak)
- dili (veya dilinin) döndüğü kadar
- dili yanmak
- diliyle sokmak
- diliyle tutulmak (veya yakalanmak)
- dillerde dolaşmak (veya gezmek)
- dillere destan olmak
- dil otu yemek
- dil sürçmek
- dil tutmak
- dil uzatmak
- dil (veya diller) dökmek
dil (II) (isim, eskimiş)
- Anlamı:
- Gönül, yürek.
- Birleşik Sözler:
- deryadil
- ehlidil
- safdil
- suzidil
Terimin farklı anlamlarını keşfetmek için türkçe sözlük, türkçe ingilizce sözlük, terimler sözlüğü, eş anlamlılar ve mitoloji sözlüğüne göz atabilirsin.