Baş Nasıl Yazılır?
"Baş" nasıl yazılır, TDK imla kılavuzundaki yazılışı şu şekildedir.
✓ Doğru Yazılışı: baş
Diğer TDK Anlamları
baş (I) (isim, anatomi)
- Anlamı:
- İnsan ve hayvanlarda beyin, göz, kulak, burun, ağız vb. organları kapsayan, vücudun üst veya önünde bulunan bölüm, kafa, ser
- Bir topluluğu yöneten kimse
- Başlangıç.
- Temel, esas
- Arazide en yüksek nokta.
- Bir şeyin genellikle toparlakça ucu
- Bir şeyin uçlarından biri
- Kasaplık hayvanlarda ve bazı yiyeceklerde adet.
- Para değiştirirken verilen veya alınan üstelik, sarrafiye.
- Bir şeyin yakını veya çevresi.
- Önem veya yönetim bakımından ileride olan, en önemli, en üstün anlamlarında birleşik kelimeler yapan bir söz.
- Güreşte pehlivanların ayrıldıkları beş derecenin en yükseği.
- (denizcilik) Deniz teknelerinde ön taraf.
- Birleşik Sözler:
- başağaç
- başağırlık
- başağrısı
- baş ağrısı
- başakortçu
- başaktör
- başaktris
- başaltı
- baş altı
- başasistan
- baş aşağı
- başbakan
- baş başa
- başbayi
- baş belası
- baş bezi
- baş bıçağı
- baş biti
- başbuğ
- başçavuş
- başdanışman
- başdekorcu
- başdizgici
- baş döndürücü
- baş dönmesi
- başdümenci
- baş dümeni
- başefendi
- başeksper
- başeser
- başeski
- başfiyat
- başgardiyan
- başgarson
- başgedikli
- başhakem
- baş havlusu
- başhekim
- başhemşire
- başhostes
- başimam
- başkafiye
- başkahraman
- başkaldırmak
- başkaldırı
- başkarakter
- başkâtip
- başkemancı
- başkent
- başkesit
- başkilise
- başkişi
- başkomutan
- başkonakçı
- başkonsolos
- başköşe
- başkumandan
- başlahana
- başmabeyinci
- başmakale
- başmal
- başmisafir
- başmuallim
- başmubassır
- başmuharrir
- başmurakıp
- başmüdür
- başmüezzin
- başmüfettiş
- başmühendis
- başmürettip
- başmüsevvit
- başnokta
- başoda
- başoyuncu
- başöğretmen
- başörtü
- baş örtüsü
- başpapaz
- başparmak
- başpehlivan
- başpiskopos
- başrahip
- başrejisör
- başrol
- başsağlığı
- başsavcı
- başşehir
- baştaban
- baştabip
- baş tacı
- baştanımaz
- başteknisyen
- başucu
- baş ucu
- başuzman
- başülke
- baş üstü
- baş üstü dolabı
- başüstüne
- başvekâlet
- başvekil
- başvurdurmak
- başvurmak
- başvuru
- başvurulmak
- başyapıt
- başyardımcı
- başyargıcı
- baş yastığı
- başyaver
- başyazar
- başyazı
- başyazman
- başyemek
- başyıldız
- başyönetmen
- başyukarı
- başa baş
- başı açık
- başı bağlı
- başıboş
- başıbozuk
- başı bütün
- başı dertte
- başı devletli
- başı dimdik
- başı dinç
- başı dumanlı
- başı havada
- başıkabak
- başı kalabalık
- başı önünde
- başı yerde
- başı yukarıda
- başı yumuşak
- başına buyruk
- akbaş
- alabaş
- altınbaş
- baltabaş
- büyükbaş
- delibaş
- demirbaş
- elbaş
- elmabaş
- erbaş
- iribaş
- kancabaş
- karabaş
- Kızılbaş
- kocabaş
- küçükbaş
- saç baş
- sallabaş
- sıkma baş
- tokmakbaş
- topbaş
- üst baş
- yaş baş
- yeşilbaş
- astsubay başçavuş
- astsubay kıdemli başçavuş
- adımbaşı
- asesbaşı
- aşçıbaşı
- atbaşı
- aybaşı
- ay başı
- bacabaşı
- barbaşı
- bezirgânbaşı
- binbaşı
- borazancıbaşı
- böcekbaşı
- bölükbaşı
- çarkçıbaşı
- çeribaşı
- çeşme başı
- çeşnicibaşı
- çıbanbaşı
- dağbaşı
- dağ başı
- düğüncübaşı
- elebaşı
- eşekbaşı
- gölbaşı
- hafta başı
- hahambaşı
- hamalbaşı
- hekimbaşı
- ırgatbaşı
- işbaşı
- işin başı
- kamçıbaşı
- kayabaşı
- kervanbaşı
- kırkyılın başı
- kocabaşı
- koçbaşı
- kolbaşı
- koltukbaşı
- köprübaşı
- köşebaşı
- kumbaşı
- kuşbaşı
- kuşçubaşı
- liste başı
- madde başı
- masa başı
- mehterbaşı
- meme başı
- mimarbaşı
- müneccimbaşı
- obabaşı
- ocakbaşı
- odabaşı
- omuz başı
- onbaşı
- oymakbaşı
- ön yüzbaşı
- ördekbaşı
- pazarbaşı
- pınar başı
- saat başı
- sarbanbaşı
- satır başı
- sekbanbaşı
- semazenbaşı
- sofra başı
- söz başı
- subaşı
- tepebaşı
- ustabaşı
- yanı başı
- yârenbaşı
- yılanbaşı
- yılbaşı
- yiğitbaşı
- yüzbaşı
- canla başla
- adam başına
- bir başına
- kendi başına
- kişi başına
- silah başına
- tek başına
- yalnız başına
- aklı başında
- işbaşında eğitim
- masa başında
- Örnek Metin:
- Sağ elinin çevik bir hareketiyle başındaki tülbendi çekip aldı. N. Cumalı
- Cumhurbaşkanı devletin başıdır. Anayasa
- Gücün, erdemliğin, bilimin, her şeyin başı paradır, para. H. E. Adıvar
- Avucumuzun içinde sakladığımız sigaraların yanmış ucu ile fitillerin başını yaktık. F. R. Atay
- Bu müjde verilince acele yerinden kalktı, merdiven başına yürüdü. R. H. Karay
- Atasözler ve Deyimler:
- başa çıkmak
- başa çıkmak
- başa gelen çekilir
- başa gelmek
- başa güreşmek
- baş ağrıtmak
- baş alamamak
- baş almak
- başa vermek
- baş bağlamak
- baş baş
- baş bulmak
- baş çekmek
- baş çevirtmek
- baş döndürmek
- baş edebilmek
- baş eğmek
- baş eldeyken
- baş etmek (veya edememek)
- baş gelmek
- baş göstermek
- baş göz etmek
- baş göz olmak
- başı ağrımak
- başı bağlanmak
- başı belada olmak
- başı belaya girmek (veya uğramak)
- başı çatlamak
- başı çekmek
- başı dara düşmek
- başı daralmak
- başı darda kalmak
- başı derde girmek
- başı dönmek
- başı göğe ermek (veya değmek)
- başı hoş olmamak
- başı için
- başı kazan gibi olmak
- başım gözüm üstüne
- başımla beraber
- başına balta kesilmek (veya olmak)
- başına bela açmak
- başına bela almak
- başına bela olmak (veya kesilmek)
- başına bir hâl gelmek
- başına çalmak
- başına çalsın
- başına çıkarmak
- başına çıkmak
- başına çorap örmek
- başına dert etmek (veya açmak)
- başına devlet (veya talih) kuşu konmak
- başına dikilmek
- başına dikmek
- başına dolamak
- başına dünyanın belasını sarmak
- başına ekşimek
- başına geçirmek
- başına geçmek
- başına geçmek
- başına gelmek
- başına güneş geçmek
- başına iş açmak
- başına iş çıkarmak
- başına iş çıkmak
- başına kakınç etmek
- başına kakmak
- başına kalmak
- başına kan çıkmak
- başına karalar bağlamak
- başına oturmak
- başı nâra yanmak
- başına sarmak
- başına taç etmek
- başına taş düşmek (veya yağmak)
- başına vur, ağzından lokmasını al
- başına vurmak
- başına yıkmak
- başında beklemek (veya durmak)
- başında değirmen çevirmek
- başında kavak yeli esmek
- başından almak
- başından aşağı kaynar sular dökülmek
- başından aşkın olmak
- başından atmak
- başından büyük işlere girişmek (veya kalkışmak)
- başından geçmek
- başından kesmek
- başından korkmak
- başından savmak
- başında olmak
- başında olmak
- başında paralansın
- başında torbası eksik
- başını ağrıtmak
- başını ağrıtmamak (veya başınızı ağrıtmamak)
- başını alamamak
- başını alıp gitmek
- başını ateşlere yakmak
- başını bağlamak
- başını beklemek
- başını belaya sokmak
- başını bir yere bağlamak
- başını boş bırakmak
- başını çatmak
- başını çıkarmak
- başını derde sokmak
- başını dik tutmak
- başını dinlemek
- başını döndürmek
- başını duman almak
- başını ezmek
- başını gözünü yarmak
- başını istemek
- başını kaldırmamak (veya kaldıramamak)
- başını kaşımaya vakti olmamak (veya başını kaşıyacak vakti olmamak)
- başını koltuğunun altına almak
- başını kurtarmak
- başının altında
- başının altından çıkmak
- başını nâra yakmak
- başının çaresine bakmak
- başının derdine düşmek
- başının etini yemek
- başının gözünün sadakası
- başını ortaya koymak
- başını sokmak
- başını taştan taşa vurmak
- başını toplamak
- başını uçurmak
- başını vermek
- başını yakmak
- başını yemek
- başın sağ olsun
- başı sıkılmak (veya sıkışmak)
- başı sıkıya gelmek
- başı taşa değmek
- başı tutmak
- başı üstünde yeri olmak
- başı yastığa düşmek
- başı yastık yüzü görmemek
- başı yerine gelmek
- başı zapt olunmamak
- baş kesmek
- baş kıç vurmak
- baş kırılır (veya yarılır) fes (veya börk) içinde, kol kırılır yen (veya kürk) içinde
- baş komak (veya koymak)
- baş koşmak
- baş nereye giderse, ayak da oraya gider
- baş olan boş olmaz
- baş ol da, istersen soğan başı ol
- baş olmak
- baş sallamak
- baştan kara etmek
- baştan kara gitmek
- başta taşımak
- baş tutamamak
- baş tutmak
- baş üstünde tutmak
- baş üstünde yeri var
- baş vermek
- baş yakmak
- baş yapmak
- baş yemek
baş (II) (isim, eskimiş)
- Anlamı:
- Çıban.
Terimin farklı anlamlarını keşfetmek için türkçe sözlük, türkçe ingilizce sözlük, terimler sözlüğü, eş anlamlılar ve mitoloji sözlüğüne göz atabilirsin.